Kendimize Ait Dört Duvarımızın Olması!

Bir ev sahibi olmak, kimseye hesap vermeden başımızı sokabileceğimiz kendimize ait dört duvarımızın olması çağlar boyunca insanlığın ortak düşlerinden biri olmuştur. İnsanın en temel ihtiyaçlarından biri olan barınma ihtiyacı, aslında hayatta kalma ve yaşamını sürdürmeyle doğrudan ilintilidir ve bu yönüyle de en vazgeçilmez gereksinimlerimizden biridir.

Kendi evimizin içinde bir ya da birkaç gün aç veya susuz kalmaya belki dayanabiliriz, ama evimizden bir gün için bile vazgeçmek istemeyiz. Bir ev sahibi olmak elbette çok önemli bir ihtiyaç ama iletişim olanaklarının bunca genişlediği, bilimin ve teknolojinin her şeye hakim olduğu bu çağda, artık yalnızca dört duvarın düşünü kurmuyoruz. Hepimizin hayalindeki evler birbirinden farklı. Kimimiz kocaman bir villayı, kimimiz bir gökdelenin otuzuncu katındaki muazzam manzarayı, kimimizse sessizliğin ortasında huzurlu bir dağ evini hayal ediyoruz. Peki ya sizin hayalinizdeki ev hangisi?

Çağdaş bir mimari, eksiksiz bir lüks anlayışı

Her ne kadar her birimizin hayalindeki ev tipi farklı olsa da, villalar genellikle pek çok kişi için cazip ve arzulanan ev tipleridir. Hele bir de havuzlu ve lüks bir villa olursa, buna hayır diyecek insan bulmak hiç de kolay olmaz. Fütüristik tonları da bulunan son derece çağdaş bir mimari anlayışın hakim olduğu bu muhteşem villa, belli başlı kentlerimizde yaygın olan şehir merkezlerine yakın bölgelerdeki bağ evleri geleneğinin bir tür devamı olarak da düşünülebilir. Çevresindeki yeşil alanı, yüzme havuzu, terası ve aydınlık iç mekânları ile muhteşem bir yazlık olan bu villa, aynı zamanda dört mevsim yaşamak için de son derece ideal.

Ahşap bir dağ evine ne dersiniz?

Bir dağın yamacında, mesela Uludağ’da, Aladağlar’da ya da Toroslar’da, metrelerce yükseklikteki orman ağaçlarının gölgesinde tamamen ahşaptan yapılmış bir dağ evine ne dersiniz? Adeta bir masaldan fırlamış gibi görünen bu küçük ve sevimli dağ evi, hiç şüphesiz huzur kavramını size yeni düşündürtebilecek kadar sessiz ve huzurlu bir ortamda bulunuyor. Eğer siz de şehir hayatının gürültüsü ve koşturmacasından bunaldıysanız ve bir evden öncelikli beklentiniz bir parça huzur ve biraz kafa dinlemekse, böyle bir ev hayallerinizin ev olabilir.

Kurumsal yapılar da evlerden geri kalmıyor

Yeni nesil mimari örnekleri yalnızca konutlarda kendini göstermiyor. Pek çok kurumsal bina da bu mimari açılımlardan nasibini alıyor. Üstelik bu tür örneklere Anadolu’nun her yerinde rastlamak mümkün. Örneğin burada gördüğünüz yapı Samsun’da bulunan bir özel okulun yeni binası.

Deniz manzaralı bir taş ev

Taş evler de yine pek çoğumuzun paylaştığı ortak hayallerimizden bir tanesi. Birbirinden çok farklı ama hepsi de muhteşem güzellikteki farklı taş ev modellerinin binlerce yıldır yapılmakta olduğu Anadolu’nun insanı olmaktan mıdır bilinmez, çoğumuz taş evleri çok severiz. Buna bir de muhteşem bir doğayı ve harika bir deniz manzarasını eklerseniz, ortaya çıkan bu taş evin talibinin çok olmasına şaşmamak gerek.

Lüks bir çatı dairesi

Kimileri de ne olursa olsun apartman dairelerinden vazgeçemez. Özellikle yüksek katlardaki şehir ve doğa manzaraları dairelerden vazgeçmemek için gerçekten oldukça geçerli bir sebep. Terasında bir yüzme havuzu bile bulunan bu muhteşem manzaralı çatı dairesi, bir apartmanda yaşanabilecek en üst düzey keyfi ve konforu vaat ediyor.

Gençler ve genç kalanlar için

Her ne kadar ülkemizde çok yaygın olmasa da, yüksek tavanlı, bir ya da iki odalı ama birkaç apartman dairesi büyüklüğüne sahip stüdyo tipi dairelerin de kendilerine göre pek çok cazip yönü var. İç mekânda açık hava konforu sunan böylesi bir daireye isterseniz motorunuzla ya da arabanızla girebilir, hatta L tipi oturma grubunuzun arkasına balıkçı teknenizi bile park edebilirsiniz.

Doğadan vazgeçemeyenlere kerpiç ve saman

Doğadan ve doğal olandan vazgeçemiyorsanız, yeşil ve sürdürülebilir mimarinin güzide bir örneği de hayalinizdeki ev olabilir. Kerpiç sıvalı bu küçük saman ev, yalnızca doğallığıyla değil şıklığı ve şirinliğiyle de pek çok kişinin hayallerini süsleyecek kadar güzel.